Geçmişi
geride bırakmaya karar verdiğim günlerdi. Cenaze ve düğünlerden uzak tutulduğum
günlerin hatırına. Hastane kapılarından geri çevrildiğim cümlelerde.
Sevdiklerimi sevmemeyi öğrendiğim , hayatlarından silindiğim ve hayatımdan
sildiğim günlerdi. Yeniden doğmaya karar verdiğim zamanlar. Tüm
kırgınlıklarımı, acılarımı ve kırdıklarımı geride bırakarak. Geçmişten
vazgeçiyordum…
Ama
öyle ben yeniden doğacağım dediğin zaman doğulmuyordu. Geçmişe yüzümü döndüğüm
zaman öğrendim. Bazen bir şarkı ile çocukluk yıllarına giderken, bazen
kelimeler sana getiriyordu geçmeyen geçmişi.
Kalabalıklar
arasında saklambaç oynarken çocukluğumda, herkes saklandı bugünkü hayatımda…
Çocukluktan
kalma kahkahalarım ve şimdinin boşvermişliği ile yaşarken , kimseyi üzmeden sadece
unutmak istiyordum geçmişi , unutulduğum günlerdeki gibi.
Dostlarımızı
seçer gibi seçemediğimiz için aileleri, büyüklerin hatalarında incinen
çocuklardık biz. Kocaman yürekler taşırken, ruha çizikler atan insanlarla
yaşamaya çalışmaktı ağır gelen. Anne tarafından kopuk, baba tarafından
koparılmış hayatımda; canı istediğinde seven, canı istediğinde hırpalayan
büyüklerden uzak kalmaktı en doğru olan. Canımı ne kadar acıttıklarının
farkında değillerdi büyükler.
Parçalara
ayrılırken her yaşanmışlıkta; herkesin
acısına saygılıydım, mutluluklarına saygılı olduğum kadar. Eleştirmeden
yaşamayı öğrettikleri için her birine
sessiz teşekkürlerim var kalbimde.
Hak ettiğimiz hayatı yaşarken bugünde, unutun geçmişi ve geçmişteki beni. Ben
değiştim, sizin değiştiğiniz kadar. Üzerime yılların yaşanmışlığı ile
yalnızlığı sindi. Seslerinize, sözlerinize, yaşadıklarınıza yabancıyım.
Kırgınlıklarımız, sevinçlerimiz, kederlerimiz, ahlak anlayışımız farklılaşmışken, dünde ki
gibi sevemezsiniz beni. Ve çocukluğumdaki
sizleri, sevemem eskisi gibi.
Yolun
yarısını geçmişken yaşımda mutlulukla gülümsüyorum geleceğimdeki insanlara. Geçmişimde
olan herkese kalpten mutluluk dilerken veda busesi bırakıyorum yanaklarınıza
eski filmlerde ki gibi…
Sevgiler…