7 Ağustos 2013 Çarşamba

Bayram

Amasya’nın küçük evlerindeyim bugün. Kerpiç evlerin tokmaklı ahşap kapıları. Henüz zil sesiyle tanışmamış mahalle de çocuk sesleri. Renkli demirlerle süslenmiş pencereler, avluda dut ağacı, terasta asmaların arasında yemek için hazırda bulunan masa. Sanki bir evcilik oyunun içindeyim. İki katlı evin merdivenlerinden yukarı çıktığımda bayram için hazırlanmış tahta kokan odanın kapısını aralıyorum. Misafir koltukları, dantellerle süslenmiş dolaplar ve bayram şekerleri. Bayramla birlikte ne çok cümle kurulacak bu odada. Kahkahalar, kahveye eşlik edecek. El öpenler çok olacak, nazar boncuğu ile süslenmiş beyaz mendil içinde bayram harçlıkları dağıtılacak.

Bayram hazırlığı için toplanmış anneannem ve arkadaşları. Erişteler kesiliyor, baklavalar açılıyor, dolmalar sarılıyor. Anneannemin bayramlık alacağından eminim. Amasya’nın çarşısını ikiye bölen Yeşilırmak kenarında yürüyeceğiz birlikte. O bana çocukluğunun bayramlarını anlatacak özlemle. “Eskiden bayramlar” diye başlayacak cümlesine tıpkı benim şu an yaptığım gibi. Sonra birkaç dükkandan oluşan çarşıya gireceğiz. Bayramlıklarımı aldıktan sonra ırmak kenarında oturacağız. Ben boynuna sarılacağım. Anneannem ise hediyeleri dedemin aldığını söyleyecek. Tuttuğum tekne orucunun karşılığında: )

Ben bayram sabahı yeni kıyafetlerimi giymenin, dedem bayram namazına yetişmenin, anneannem bayram kahvaltısını hazırlamanın telaşı ile güne başlayacağız. Haşhaşlı çörek, yaprak sarması, peynirler, reçeller ve semaver çay ile süslü kahvaltı masasında şen kahkahalar atacağız birlikte. Dedem ise ağzını kıpırdatacak sadece. Dedemi gülerken hiç görmediğimi düşüneceğim. Yıllar sonra hiçbir tadın çocukluğumda ki bayram kahvaltısı gibi tatmadığını hissedeceğim.

Arkadaşlarımla mahalleyi dolaşırken, boyumuzun yetmediği kapı tokmaklarının güzelliğini hafızama kazıyacağım. Gürültümüze açılan kapılarda bizi sevgiyle kucaklayan komşularımızın ellerini öpeceğiz. Rengarenk mendiller içinde harçlıklar ve şekerlerle uğurlanacağız. Toplanan paralarla fayton gezintisine çıkacağız ufacık boyumuzla hep birlikte.  

Benim için saray olan küçük evde soluğu aldığımda, gelen misafirlere kolonya tutacağım şeker yanında. Büyüdüğüm zamanları hayal edecekler yanımda.

Deniz kenarında tatil tadında geçen, büyüklerin yazlıklara kaçtığı, küçüklerin evden toz olduğu günlerden uzak, cep telefonu ile atılan toplu mesajların içine dahil olmayacak kimse  

Şeker tadında olan ve henüz her şeyin tüketime kurban gitmediği günlerde;  bayram hiç bitmesin isteyeceğim tüm aile bir aradayken.


Şeker tadında günler olsun kalın sevgiyle…