3 Aralık 2013 Salı

Kenar Süsü






Gri şehrin soğukluğunda gökyüzünden medet uman insanların hepsi yeryüzünün onlara sırt çevirdiğini düşünmekteydiler. Yaşadıklarının hikayesini anlatırken öfke dolu ses tonlarına, acımasızlığın sertleştirdiği bakışlar eşlik ediyordu. Adil olmayan bir düzende yaşananları yargılayanların iki yüzlülüğü sinmişti yeryüzüne. Başkalarının hayatında ahkam kesenlerin aynı şartlarda yaşasalar neler yapacakları merak konusuydu sokak lambalarına…

Bu şehirde kış ne kadar çetin geçiyorsa, insanlar arasında ki ilişkiler de o kadar zorlayıcıydı. Genç bedenler çoktan imkansızlıkların ve elde etmek istediklerinin esiri olmuştu bile.

Şatafatlı AVM’lerin içine sıkışıp kalmış kalplerin, modern ilişkilerde yok olmasıydı hayat. Aşklarını kelimelerde dolu dizgin anlatan insanların, taktiklere ve sekse yenik düşmesiydi ilişkiler. Özgürlük adına birbirini yok etmenin temeli atılıyordu her yeni başlangıçta. Rengarenk kıyafetler içinde, insanlar kendi renklerini solduruyorlardı. Sevgili olmaktan çok seks ilişkilerinin içinde kaldırım süsünden ibaretti kadın/erkek…

Topuklu ayakkabılarla, mini eteğin arasına sıkışmış hayatlarında mutluluğu arayanların dünyasında, daha fazla kadınla birlikte olma çabasında ki erkeklerin buluştuğu gecelerde aşk tükeniyor ve tüketiyordu. Kadının tüm yalanlara inanmaya hazır olduğu, erkeğin bildiği bütün yalanları her kadına söylediği masalarda, kadeh kaldırılıyordu doyumsuzluklara.


Sevgiden uzak, sevişmekten bihaber insanların var olduğu şehirde yok olan kadınların ahı kalıyordu kaldırımlarda..